Tek uyku mahmuru ben miyim?

Bu hafta dersler botanik bahçedeydi. Bundan ötürü başka bir tramvayla okula gidip gelmeye başladım. Bir alt geçitten geçip tramvayın kalktığı ilk durağa gidiyorum. Saat 7.30. Gün henüz tam aymamamış. Fakat insanlar uyku mahmuru değil, çoktandır aynı düzenin içindeler. Ben ise vasıta olarak bisiklet kullananların sabah ayazını hissetmelerini, kızaran burunlarını çok kıskanıyorum. Bu sabah alt geçitin çıkışında telaşlı, ağladı ağlayacak bir çocuk gördüm. Kayıtsız kalamadım konuşmaya başladım. El kadar velet bile İngilizce konuşur zannetmiştim ki yanıldım. Ama yardım da etmek istiyorum. Sanki kaybolmuş gibi sağa sola bakınırken bir de benimle uğraşmak zoruda kaldı yavrum. Çocuk Almanca bir şeyler söylüyor ben ise ‘School?, Bus?’ dan öteye geçemiyorum. Tipten tipe girdim ama anlaşamadık. Umarım korkutmamışımdır(Ha-ha) Daha da komiği şu ki çocuğa Sprichst du Deutsch?(Almanca biliyor musun?) diye sordum, yani tek bildiğim Almanca cümleyi akıl almayacak derecede saçma bir şekilde ilk kez kullanma şansını elde ettim. Neyse sonra çocuğun arkadaşı geldi de sorun çözüldü. Arkasına bile bakmadan gitti ya da benden kurtuldu 🙂 Ben ondan öyle kolay kolay kurtulamadım. Düşündüm neden el kadar veletle ortak bir dilde konuşamıyorum, bir kelime sistemine dökmeden onun derdine yardımcı olamıyorum diye. Evet bir çocuğu karşıma alıp ciddi ciddi konuşmam nadir bir olay. Üzerine daha çok düşünmek için, bir sorunun ardından bu yazıya ara vermek istiyorum: Bir ‘yetişkinle’ bir dilde veyahut bir hâlde ifade edebileceğim kaç tane ortak kelimem/hâlim var?